Katkıda bulunanlar

24 Aralık 2007 Pazartesi

ANNE, TUT ELİMİ !

Ben konuşsaydım, size konuşmanın nasıl bir şey olduğunu anlatırdım. Ben konuşmayı hep bir şeylere benzetirim. Konuşmak pazar sabahı altı buçukta uyandıktan sonra, o günü pazartesi sandığımız için kalkıp okula gitmeye hazırlanırken, tatil olduğunu farkedip tekrar uyumaya benzer. Konuşmak, yolda giderken bir köpeğin sizi çok sevip peşine takılmasına benzer.

Konuşmak çayınız çok sıcak diye annenizin biraz döküp üstüne soğuk su eklemesine benzer. Konuşmak, çok sevdiğiniz bir şeyi, tokanızı yada terliğinizi yada kalem kutunuzu bir türlü bulamadıktan sonra, onu kaybettiğinizi düşünmeye başladığınız sırada, koltuğun altında görmeye benzer. Konuşmak bir bebeğin eliyle parmağınızı tutmasına benzer. Konuşmak çilek reçeline benzer. Ben konuşsaydım ağızımdan çıkan herşeye dikkat ederdim. Çünkü konuşmanın ne kadar değerli olduğunu bilirdim. Ben konuşsaydım, kendimi anlatmaya çalışırdım. Beni anlamanızı isterdim. Ama bu imkansız, değil mi?
Ben konuşsaydım, susardım...

Uygar Şirin
Anne, Tut Elimi !
Şubat 2004

Hiç yorum yok: